Güzellik Nedir?

Background or banner with lilac flowers and copy space
Aslında, neden 2000 yılında siteme böyle bir bölüm (güzellik sırları) açma gereği hâsıl oldu önce buna bir açıklık getirmek lazım galiba!

İnsanların dış görünüşleriyle ağırlanıp, iç dünyalarıyla uğurlandıklarına inanıyorum ve çok güzel olduğun için kabul görenlerden değil, erdemli, üreten ve tertemiz olduğu için takdir görenlerden olmayı dileyerek yaşıyorum. Ama bu görüşüm pasaklı yahut bakımsız olmamı gerektirmiyor.

Tabii ki görsel olarak da insanların önünde olduğum bir işim var ve yorgun görünmemek için bedenime ve ruhuma iyi bakmam gerekiyor.

Efendim, olduğu gibi görünmenin “ayıp”, göründüğü gibi olmanın “avam” damgasıyla yargılandığı bir çağda ekran önünde çalışıyorsanız ve hele hele güzel ve genç görünmezseniz beş para etmediğiniz (!) ima ediliyorsa, işaret edilen kurtarıcı “estetik müdahale” oluyor haliyle! Çünkü başka bilinen bir yol yok çoğunluk için!

Yani, daha hoş görünmek için eskiyen, kırışan, buruşan ve çöken her yerinizi örtmeniz için tek çarenin ameliyat olduğunu sanmayın… Buna sakın kanmayın! Herkesin birbirine benzediği bir kadınlar ordusu içinde yer almak istemiyorsanız tabii.

Lazer ile cilt altı dokularının kuvvetlendirilmesi ve daha düzgünleştirilmesi mümkün. Lekeler için bin çeşit ve şiddeti cilde göre ayarlanmış açıcı kremler var.

Her ağız hokka olmak zorunda değil. Her burun kemersiz, her kulak kaşık kadar,her yanak airbag gibi olmak zorunda değil. Sizi siz yapan kendi kemik yapınız,genetik olarak taşıdıklarınız, yaşadıklarınızın beden ve ruhunuz üzerinde bıraktığı izlerdir. Siz zaten bunlardan dolayı kendinize özgüsünüz. Kimse değilsiniz… Yeryüzünde “siz”den sadece bir tane var. Herkes değilsiniz ve teksiniz!

Göze hoş görünen her güzelliğin ancak yapay olabileceğine inanmaktan vazgeçin.İlk önce “yaş almakla” “yaşlanmanın” aynı şey olmadığını anlamanız gerekiyor.Eğer sabır ve disiplinle hareket ederseniz çok hoş yaş alabilirsiniz. Unutmayın,yaşadığınız tüm hayatın izleri, hatıraları belleğinizde nasıl kayıtlı ise bedeninizde de izlerle yazılır. Sizi siz yapan da budur.

Süs kadının doğasında var. Tabii ki hoş olmak isteyeceksiniz.

Ama güldüğü zaman, içtenlikle kıvrılışı botoksla engellenmiş gözler, sabit bir”hayret” ifadesiyle havada kalakalmış kaşlar; öfkelendiği (kaş ortası çatılmadığından)sadece bağıran ses tonundan anlaşılan maske surat kadın, “ama şahane kadın” olmak istiyorsanız bir şey diyemem. SEÇİM SİZİNDİR.

Yüzünüze  bıçak izi taşımadan, huzurlu ve sağlıklı olduğunuz sürece bakımla-emekle- güzel kalabilirsiniz. Bunun için asla yapmamanız ve disiplinle sürdürmeniz gereken listeye göz atın lütfen:

“ASLA”LAR VE “MUTLAKA”LAR

* Ne sürerseniz sürün, asla güneşin altına yatıp ıstakoz gibi bronzlaşmayın.

* Kış aylarında bile mutlaka yüksek faktörlü koruyucu/nemlendirici kullanın.

* Hamileliğiniz boyunca asla cildinizi kendi haline bırakmayın. Hamileliğinizi öğrendiğiniz andan itibaren, kadın kalça ve göğüs derisinin hızla gerilmesini ve çatlaklar oluşmasını önlemek için elastikiyeti destekleyici krem kullanın. Hemde her akşam ve her sabah uygulayın.

* Asla makyajla uyumayın. İki saat sonra uyanacak olsanız bile cildinize de dinlenme süresi verin.

* Dış etkenler diye nitelendirilen rüzgâr, ısı, kirili hava, klima, kar, güneş ışınları Gibi cildin yapısını etkileyen faktörlere karşı mutlaka nemini korumaya yardımcı uygun krem kullanın.

* Makyaj yapmasanız bile her gece asla cildinizi temizlemeden yatmayın.

* Makyaj yapmasanız dahi asla nemlendirici sürmeden dışarı çıkmayın.

* Cilt bakımı ürünlerini kullanırken kavanozun içinden ürünü parmağınızla alıp kremin içinde bakteri üremesine sebep olmayın. Spatula kullanın.

* Kış sporları yaparken, bronzlaşma uğruna, yüzünüzü güneş gibi yakıcı olan kardan yansıyan ışınlara teslim etmeyin. Yüksek faktörlü koruyucu ve gözlük kullanmazsanız, yaşamınız boyu taşıyacağınız derin kırışıkların temellerini atarsınız.

* Genetik geçmişinizi önemseyin ama güvenmeyin… Annenizin pürüzsüz cildi, sadece onun daha huzurlu yaşamasının, yaz aylarının tamamını deniz kıyısında geçirmemesinin ve spor yapmasının sonucu olabilir.

Sizin hayat şartlarınız, tükettiğiniz katkı maddeleri dolu ve vücut suyunu emen besinler cildinizi annenizden çok daha çabuk yıpratıyor.

* Bakıma başlamak için 30 yaşına gelmeyi beklemeyin. Leke, kuruluk, sivilce gibi belirtiler “zamanında” müdahale edilmemiş sorunların sonucudur.

* Yaşam şeklinize, beslenmenize, uyku düzeninize, çalıştığınız ortama, stres durumunuza göre cildiniz yapısını değiştirir. Ürün seçerken bunları da göz önüne alın. Bir kozmetiğe takılıp kalmayın. Teknoloji her gün, bir öncekinden üstün ürünler hediye ediyor.

* Haftada bir kez ölü hücre temizleme (arındırıcı-peeling) ve bir kez cildini ihtiyacına göre bir maske kullanmayı ihmal etmeyin.

* Kendinize gülmek için bahaneler yaratın. Fıkra okuyun, komik videolar seyredin şakacı olun. Gülmek tüm vücut ve yüz kaslarını rahatlatır, gerginlikten uzakifade çizgileri edinirsiniz. Çünkü illaki bir gün, belki 65’inizde belki 75’inizde cildiniz ne yaparsanız yapın, doğa gereği zamana direnemez hale geldiğinde huzurlu çizgileriniz olur. Ve mutlaka yaşıtlarınıza göre daha az yorgun görünürsünüz.

* Projektör, spot altında çalışıyorsanız cildinizde zamanla lekeler oluşmaması için minimum 15 faktörlü koruyucu kullanın.

* Sigara içiyorsanız cildiniz için günlük 1000 mg C vitamini desteği alın. A, Cve E vitaminleri antioksidan, derideki fiberlerin oluşumunu destekleyen, genetik değişiklikleri, tümör ve serbest radikallerin oluşumunu engelleyici, özelliği olan vitaminlerdir. Doz için mutlaka doktorunuza danışın. A ve E vitaminlerinin fazlası bünyenize farklı zararlar verebilir.

* Yüz jimnastiği yapmayı bırakmayın. Yüz kasları da vücut kasları gibi çalıştıkları sürece diri durur… Abartarak ve çenenizi aça aça sakız çiğneyin.(kimse yokken tabii) Aynanın karşısında tüm yüzünüzü gererek kocaman “O” harfi yaparken gözlerinizi de kocaman açın. Sonra derin aldığınız soluğu yanaklarınızı şişirerek ıslık çalar gibi yavaşça verin. Avuçlarınızı iki göz çukurunun üzerine bastırıp beş saniye kadar tutup çekin. Yanaklarınıza canınızı acıtmayacak kadar parmak uçlarıyla küçük darbeler vurun. Derinin kan dolaşımının hareketlendiğini hissedecek kadar… Göz çevresine hızlı piyano çalar gibi parmak uçları dokunuşlarıyla daireler çizin. Bu hareketleri onar kez tekrarlayın.

* Cildinizdeki her tepkiyi yeni kullanmaya başladığınız kreme bağlamadan, klimalı büroda çalışan hanımların cildinin dış etkenlere karşı daha korunaklı olması gerektiğini hatırlayın. Yerleri boydan boya halı kaplı ortamlarda çalışan insanların ciltlerinin daha sık alerjik tepkiler (kızarıklıklar, kaşıntı,gerilme) verebileceğini unutmayın.

* Fırsat buldukça sizi üzen değil, sizinle gülümsemelerini paylaşan arkadaşlarınızla vakit geçirin. Siz de bir arkadaşınızla buluştuğunuzda “ne haber?” sorusuna dertlerinizi anlatarak başlamayın. Mutsuzluk da mutluluk gibi bulaşıcıdır. Sürekli şikâyet eden ve kahrolmuş yaşamını anlatarak sizi boğan insanları hayatınızdan çıkaracak kadar cesur ve kendinize saygılı olun. Dostluk başka, ağlama duvarı olmak başka! Siz onların “ruhsal çöp kovası” değilsiniz. Ruh ve beden bir bütündür. Çoğu bedensel hastalığın sebebinin ruhsal kökenli olduğunu hatırlayın.

* Dudak üstü ve yanaklardaki ince tüyleri almak için, ip yerine siri tercih edin. Tüyler alındıktan sonra dezenfekte edici bir losyonla silin. İşlem yapılan yere Deriyi sakinleştirici bir maske (papatya, ıhlamur) uygulayın ve hemen makyaj yapmayın.

* İç sesinize kulak verin

Eğer canınız birden vişne istediyse, beden patronunuz kas ve dokularınız için Potasyum veya A vitamini ile ilgili bir eksikliği bildirmeye çalışıyordur….Yahut canınız kapuska çektiyse aniden, vücudunuzdan atılması gereken bazı Toksik maddeler söz konusu olabilir. Belki de sinir sisteminizin zayıfladığı sinyalini verip gerekli B vitaminini çağırıyordur…

Belki de vücut direnciniz düşmektedir ve C vitaminine acil çağrıdır bu! Kim bilir, üreme için gerekli E vitamini çağrısı da olabilir bu.

* Gözlerinizin anlamını silecek kadar net çizgi ve renkte kaş dövmesi yaptırmadan önce 2 kez düşünün. İleride saç renginizi değiştirdiğinizde kaşlarınız “takma bıyık” gibi iğreti duracaktır. Saça uygun renkte ıslatılmış toz farı, ince bir fırça yardımıyla kaş şeklini çizmek için kullanmanız daha doğal olacaktır.

* Cilt bakımı ürünleriniz arasında mutlaka bir acil durum maskesi bulundurun. Uykusuz, çalışarak veya ağlamakla geçirdiğiniz bir gecenin sabahında yahut yorgunken bir davete gitme zorunluluğunuz olduğunda kurtarıcınız olacaktır.

* Çatlak ve kuru ellerinize acil bakım yapmak için kahve telvesinden yararlanabilirsiniz. Hatta kahve fincanlarının dibinde kalan kahveyi kullanabilirsiniz. Yarım fincan kahveye bir çay kaşığı kadar limon suyu, bir kaşık da badem yağı (gliserin, kaysısı yağı, hatta yoksa zeytinyağı da olabilir) ilave edip ellerinizi bu bulamaç ile iyice ovun. Plastik bir eldiven giyip yarım saat kadar bekleyin. Soğuk su altında ovarak çıkartın. El kreminizi sürün. Oje sürecekseniz yağ kalmaması için ojeden önce tırnaklarınızı asetonla silin.

* Dudaklarınızın dolgun görünmesini istiyorsanız illa ki içine arı sokmuş gibi şişirtecek bir şeyler şırınga ettirmenize gerek yok. Dudak çerçevesini kalemle belirlemeden, açık renkte sedefli ruj ve parlatıcı ile pekâlâ daha irice görünen dudaklarınız olabilir.

Üstelik “P”, “B” ,”M” gibi dudak ünsüzlerini telaffuz ederken ağzınız dolgu dudaklar gibi garip şekillere bürünmez.

* Salatalık, çilek, kavun kabuğu içi gibi sebze ve meyveleri yüzünüze direkt sürerek cildin güzelleşeceğine inananlardan olmayın. Kabuğu yüzünüzde tutmak komik pozisyonlarda dolanmanıza de gerek yok. Bu, geçici bir nem yüklemesinden öte bir durum değildir. Yarım saat içinde cildiniz eskisi gibi olacaktır. Aslolan 24 saat içinde tükettiğiniz su miktarıdır.

* İyimser olmaya, olayların hayırlı tarafını da görmeye gayret edin. Sürekli stres altında, endişeli ve karamsar insanların safra salgıları, hormonları, sinir sistemleri ve kan dolaşımları farklı çalışır. Cildiniz de bundan nasibini alan bir organdır. Asabi insanların ciltleri daha kuru, daha hassas, daha sarımtırak ve daha donuktur. Yaşlarından yorgun dururlar. Kırışıkları yüze yerleşirken sinirli ifadelerin kas kıvrım yerlerine yerleşir. Kaş ortasından ağlamaklı bir maske gibi alına çıkan çizgiler, ağız kenarından aşağı inen kırışıklar, aşağı çekilen göz uçları sizin hayata nasıl baktığınızın haritasıdır.

* Meditasyon, yoga, reiki gibi, iç dünyanızı medeniyetin kirli yanlarından koruyacak ruhsal rahatlama yöntemleri deneyin. Yaşadığınız hayatın, yaptığınız işin ardında durun. Hatalarınızı dönüp dönüp düşünmeyin. Sizi geçmişte incitenleri hatırlayıp kin duygusunu körüklemeyin. Toprağa, havaya, sahip olduklarınıza ve yaratana karşı şükranınızı tekrar edip, içinizi sevgiyle dolduracak kitaplar okuyun. Sizi endişeye ve tedirginliğe sürükleyecek haberleri, filmleri, seyretmeyi reddedin. Bunların hepsinin, içinizdeki doğal yaşam enerjisini tertemiz tutmak için kendinize verdiğiniz bir ödül olarak düşünün.

Etrafla ve kendinizle kavganız ne kadar az olursa, bedeniniz de cildiniz de o kadar duru kalacaktır.

* Hücreleriniz, biyoritm denilen, güneşin doğuş ve batışına göre ayarlanmış saate göre çoğalma, yenilenme işlemini sürdürürler.

Kremlerin içeriğinde sıkça okuduğunuz, kolajen ve elastin denilen destek doku proteinleri, derinizin esneme, diri durma kabiliyetini sağlayan incecik liflerdir. bunların zayıflamadan üretime devam etmesini sağlamak için geceleri serum ve krem kullanmanız size her daim diri bir cilt armağan edecektir.

* Serum, emülsiyon, krem ve jel arasındaki farkları uzmanınızdan sorun, öğrenin. Her cildin yağ oranına, yaşına, nem kaybı derecesine göre farklı yapıda kozmetik kullanımı gerekir.

* Serumlar, cildin yüzeysel tabakalarının çok altına nüfuz ederek direkt hücre üzerinde etki yapan kozmetiklerdir. İçeriğindeki, hücrenin 1/300’i kadar küçük mikro kapsüller aracılığıyla alt tabakaya aktif maddeler yollanır ve cildin genç cilt işlevlerine sahip olması için malzeme iletir.

* Cildiniz yağlı ise, daha özenli temizlenmeye ve nem oranının yağ salgısı ile beraber dengelenmesine ihtiyacı vardır. Gece kremi olarak yağ salgılarını dengeleyici, gündüz kremi olarak da fazla yağ salgılarının emilerek gözeneklerin daha fazla genişlemesini önlemeye yarayan bir mediko – dermo kozmetiğe ihtiyacı vardır.

Maske seçerken kil bazlı, gözenek sıkılaştırıcı etkisi de olan maskeler seçin.

* Çikolata, turşu, acılı kebap, fıstık, çekirdek, yağlı yemek tüketmek sivilce yapmaz. Karaciğeriniz, fonksiyonlarını iki üç parça çikolata, bir avuç çekirdekle bozacak kadar basit bir işleve sahip değildir. Vücudunuzun kimya laboratuvarı olan bu organı mahvetmeye sadece bunlarla beslenmeniz bile yetmez.

Sivilceleriniz ara sıra çıkıyor ise sebebi Hormonal değişikliklere bağlı olabilir yahut temiz tutmadığınız cildinizde bir gözenek kirle tıkanmış ve içerideki salgıyı dışarı atamadığından bir tıkaç oluşturmuştur.

Yanak ve alında çıkan bazı sivilcelerin sebebi, sürekli o bölgeyle temas halinde olan saçlarınız yahut allık fırçanızın kirliliği olabilir. Yastığınızı yıkadığınız deterjan bile sebep olabilir!

Sivilcenizin yakınında bir tane daha çıkmasını arzu ediyorsanız, hemen ikitırnağınız arasında kanayana kadar sıkın! Gözenek içindeki iltihabı kan damarı yoluyla en yakın gözeneğe taşıyın.

* İkinci dünya savaşından sonra, Chanel’in hala savunduğu beyaz tenli kadın imajına, Amerikanın petrol türevi kozmetikleri satmak için önerdiği “bronz kadın daha çekicidir” hipnotizmasına kapılanların sürdürdüğü tehlikeli bir dayatmadır bronzluk…

* Cildinizi temizlerken, krem sürerken “yer tahtasını arap sabunuyla temizler gibi” Muamele yapmayın. Nazik, çekiştirmeden, dairesel ve yukarı doğru hareketlerle, bastırıp sıkıştırıp, incitmeden davranın.

* Yaz aylarını, tavada balık gibi cildine sürdüğü yağlarla güneşin altında kızararak geçiren insanların önündeki birkaç yıl içinde ciltleri elastikiyetinin ve su tutma kabiliyetinin tamamını yitireceğini unutmaması gerekir. Ten renginizi daha koyu yapmak ve tüp gaz patlamış gibi bronz olmak için heveslilerdenseniz, iki kere düşünmeniz için size birkaç bilgi:

1)Son 30 yıl içerisinde ozon tabakasının incelmesiyle deri kanseri vakaları üç misli arttı.

2) Güneşten ultraviyole radyasyonu alırsınız. Aynı radyasyonu suni olarak solaryumdan da alabileceğinizi unutmayın. UV-B ışınları, cildinizin yapıtaşlarında fotokimyasal hasar oluşturur ve DNA onarım mekanizmasını UV-A ışınlarının zararsız olduğunu söyleyenlere de inanmayın! , cildin emdiği UV-B ışınının etkilerini artırdığı kansere yardım edici etki gösterdiği açıklanmıştır.

3)Bronzlaşma, derinizin ultraviyole ışınlarına karşı kendini koyulaşıp, kalınlaştırarak korunmaya çalışmasından ibarettir. Bunun için alt tabakadaki renk hücreleri (melanositler) hızla üretime geçip yüzeye tutunur. Vücudunuzdaki bu renklendirici hücreler 30 yaşınızdan sonra yılda % 2 oranında azalmaya ve daha az pigment üretmeye başlar. Buradan da şunu anlamalısınız: her sene bronz olmak için güneş altında daha fazla vakit geçirmek zorundasınız. Bu da sizi amansız bir hastalığa götürebilir.

4) Güneş ışınları serbest radikallere, bunlar da vücutta oksidasyona sebep olurlar.( Bağışıklık sisteminizin zorlanması söz konusudur.) Bilim adamları 50yıldır, serbest radikallerin yaşlanmaya neden olduğunu söylüyorlar. Kıssadan hisse: Buruşmak, hasta bir tene sahip olmak, arap gibi olmak istiyorsanız güneşte kavrulun kırışın! Yâ da akıllı olun, derinin üst yüzeyini renklendirici yüzlerce boyar kozmetikten faydalanın.

Benim 40 yıldır yaptığım gibi, yaz aylarında sabah 10.00’a kadar ve ikindi 17.00den sonra güneşe çıkın.

* Türk hamamı bedenin rahatlaması, ölü hücrelerin temizlenerek yenilerine yer açılması açısından mükemmel bir alışkanlık. Ancak kaynar suyla yıkanmak kan dolaşımınızı etkiler ve cildin yüzeyindeki kılcal damarlarınızın çatlamasına sebep olabilir. Isının da cilt elastikiyetini olumsuz etkilediğini unutmadan uzun süre sıcak ortamda kalmaktan kaçının. Deriyi çekiştirerek kese yapmayın.

* Medikal kozmetikler farmakolojik olarak daha farklı yapıda hazırlandıklarından cilt bakımında radikal çözümler arayanlara daha sevindirici sonuçlar veriyorlar.

* Makyaj, ışık ve gölge oyunları ile düşük bir göz kapağını kaldırabilir,çenenizi daha çıkık, kaşlarınızı daha yukarıda şekillendirebilirsiniz.

Güzellik uzamanı eğitiminde başvuru bilgileri olarak kullanılan “MakyajdaSihirbazlık Numaraları” isimli kitabımda yapılandırma tekniklerini resimlerle anlattım.

Edinmek isteyenler internetten kitap sitelerinden sipariş verebilirler.
Tanrı yüzünü çirkin yaratmışsa, kendine gel de, hem çirkin yüzlü hem çirkin huylu olma bari.
Hz. Mevlana

Soru Cevap

Yorum Yaz

gülçin2011-06-08 15:52:15

merhaba ayşenur hanım bendede hamilelikte olan lekeler var expigment 4ü kulanıyorum lekelerim gözle görülmücek kadar yok oldu çok mutluyum aynalara bakabiliyorum artık yanındada koruyucu 50+kulanıyorum benim korkum ileride tekrar olurmu ben bu kremi nezaman kesmeliyim kullanmaya başlıyalı 3hafta oldu teşekkürler..
Ayşenur’dan Not:

ayşenur’dan not

expigment en fazla bir ay kullanılır. eczacınıza danışın ve içindeki prospektürü de okuyun aydınlatır sizi. expigment’i bıraktıktan sonra leke açmaya devam eden bir serum (cellex-c ) veya bir kutu pco mask kullanabilirsiniz. güneş koruyucuya her zaman devam edin. o sizin lekelerinizin geri gelmesini engeller…sevgilerle

hatice2011-06-08 15:52:12

merhabalar ayşegül hanım teşekkür ederek başlamak isterim bilinçli olmamda rol oynadığınız için.37 yaş cildin elastikiyetini kaybetmesi için erken bir yaş mı bilmiyorum ama yer çekimi bana daha çok işledi galiba yanaklarım burun çizgilerim çok gevşek ve aşağı doğru ve gözaltlarımda ince kırışıklıklar ve morluğa çeviren koyu halkalar oluştu.cildimde bir iki ton daha koyuluk var sanki bu güneş lekesi gibi değil de yaşam şartları ve sigara kullanımının getirdiği birşey gibi.cildim karma yaz kış nemlendirici ve güneş kremi kullanırım sabah akşam temizliğine dikkat ederim ama cildimi hiç açık ve duru göremedim (daha gençken hariç)tüm yorumları okumaya çalışıyorum kendi adıma da birşeyler çıkarmak için.huiles baumes serum ve kremi araştırdım buralarda bulamadım ithal galiba.bir de pco musk başladım bu hafta.ama bu sorunlarımdan kaynaklı destekleyici serum krem maske de kullanmak isterim yeter ki özellikle sabahları aynalarla barışık olayım.sevgilerimle
Ayşenur’dan Not:

ayşenur’dan not

sevgili deniz hanım,

lekeler ve kırışıkları pco mask en kuvvetli serum olarak 1,5 ayda açacaktır. düzenli kullanmaya haftada 2 kez mutlaka uygulamaya ve ardından -6 saat en azından- cilde su değdirmemeye dikkat edin. pco kullanırken serum kullanmanıza gerek yoktur. gündüz nemlendiricinizi 20 ve yukarı spf ‘den seçin. gecleri de huiles&baumes’un 24/24 krem intensive’ini kullanabilirsiniz.

1,5 ay sonra, pco bir kutuyu bitirdiğinizde cilt en az 2-3 ton açılacak ve kırışıklar silinecektir. 2.ci kutuyu haftada 1 kullanatak bitirin. bu, 2.ci kutuya başladığınızda cellex-c nin leke açıcı serumunu kullanmaya başlayabilirsiniz. pco göz çevresini de onardığından ilk kutuyu kullanırken göz çevresi kremine gerek yoktur. ikinci kutuyla beraber cellex-c göz çeversi serumunda da başlayın.

haftalık bakım olarak haftada bir peeling yapın, ardından kil maskesi uygulayın. ölü tabakayı ne kadar düzenli atarsanız o kadar yeni deriye yer açıyorsunuz…sevgilerle

didem2011-06-08 15:52:12

günaydın ayşegül hanım sizi ilgiyle takip ediyorum.ben güneş ve doğum lekeleri için expigment triton gibi kremler kullandım güneşkremini de hiç ihmal etmedim ama hep başa dönüyorum.akromin kullanmak iyi gelir mi acaba o da mı geceleri sürülüyor ya da etkili bir serum.biliyorum yoğunsunuz ama cevaplarsanız çok sevinirim hoşçakalın
Ayşenur’dan Not:

1) sabah akşam asla aksatmadan krem ve serumları ve maskeleri kullanacaksınız.

2) yaz kış 30 spf krem sürmeden dışarı çıkmayacaksınız.

cilt güneşle ve kimyasallarla temas ettikçe daha da hassaslaşacaktır. bir daha leke olmaması,kırışmaması, kurumaması da size bağlıdır. güneş yasak!!

şimdi size bir prg. öneriyorum:

1) temizlik:

sabah akşam makyaj yapın veya yapmayın bioderma sensibio h20 adlı suyla cildi siliyor temizliyorsunuz. durulanmıyor ve üzerine tonik sürmeye gerek yokj

2) gündüz bakımı:

cellex ikili serum olan paketi var ,bu serumu sürün üzerine spf 30 roc’un nemlendiricisini

göz çevresine de cellex göz kırışıklık serumunu sürün

üzerine makyajınızı yapın

3) gece bakımı için

temizlik yapıldıktan sonra yine serumu sürüyorsunuz. üzerine gece kreminizi.

roc’un aha’lı gece kremini.

3) haftalık bakım

banyo çıkışı haftada bir kez peeling yapıp ölü ve lekeli tabakayı düzenli atmanız gerek. the body shop’larda iyi peelingler var. bunlardan birini seçin. üzerine “kilden” maskesi sürün. yeni bir ürün ama çok başarılı.

http://www.kildenmask.com/

4) kür olarak da buna başlayın:

www.guzellikmaskesi.com adresinde “pco mask” adlı bir leke açıcı, cilt toparlayıcı ürün var. bir kutuda 12 maske var ve aksatmadan her hafta 2 maske uygulayarak kutuyu 1,5 ayda bitiriyorsunuz. bu maskeyi kullandığınız 1,5 ay içinde gece kremi kullanmıyorsunuz.

bu kadar…

eğer 1,5 ay sonunda cilt duruluğunuz(lekeler) ve mimik çizgileriniz sizin beklediğiniz kadar değişmediyse bir kutu daha kullanın ama bu kez 15 günde bir maskeyi yapın…eğer 1,5 ay sonunda cilt lekeleriniz beklediğiniz kadar değişmediyse tek çare kimyasal peeling kalıyor.kimyasal peeling sonrası cilt gayet hassaslaşır ve ömür boyu güneşten 50 spf ile korumazsanız başa dönersiniz..

başarılar ve sevgiler

ayşenur

hatice2011-06-08 15:52:09

merhaba ayşenur hanım yorumlarınızı severek takip ediyorum ve çok da faydalanıyorum.ben 40 yaşında karma cilde sahibim.cildimde bir ton karmaşası yaşamaktayım.yanaklarımın iki yanında böyle öbek şeklinde olan sütlü kave leke var az aşağısında da sanki tenimin 1-2ton açığı yine öbek şeklinde açık renk var.bazı şeyler kullandım tabi ama fayda sağlayamadım,bunun için doktora da gitmiştim.bir de gözaltlarımda yer etmeye başlayan hafif kırışıklıklar da var.cildimin artık biraz duru görünmesini istiyorum,sigara içmiyorum esmer tenliyim,sizi seviyorum
Ayşenur’dan Not:

1)leke açıcı bir kür yapmalısınız (pco mask’ı haftada 2 kez kullanıp 12 maskeyi 1,5 ayda bitirin.)

2) gündüzleri en az 30 spf koruyuculu bir nemlendrici sürmeden asla sokağa çıkmayın. la roche anthelios xl spf 50+ creme, bioderma photoderm spot krem,hamilton everyday face light cream spf 30+…vs vs

cildiniz, bunları yaparsanız daha duru, lekesiz ve diri olacaktır.göz çevresi için de cellex-c göz serumu kullanın.sevgiler

filiz       2011-06-08 15:52:07

ayşenur hanım merhaba benim sorunum topuklarım inanın ki o , çatlaklarım acılı ve ağrılı hergün krem sürsemde yine kuru
yine aynı bol su içiyorum
kullanmadığım krem kalmadı desem yeridir yaz geliyor diye içiçme sızı düşüyor çünkü açık ayakkabıya hasret kaldım . ne olur bu konu hakkında yardımcı olun size güveniyorum, beni yönlendirebileceeğiniz yerlerde olabilir çok pahalı ayak ürünleri kullandım onlarda bir işe yaramadı,sizi seviyorum ve çoooookkkkkkkkk güveniyorum başarılarrr
Ayşenur’dan Not:

//vimeo.com/8649401

bu linki seyredin size kullanımını anlatıyor.

tertemiz ayaklara sahip olduktan sonra da bakıma devam etmek için topuklara her gece vazelin sürüp yatın. ve ihmal etmeden her banyodan sonra topuk taşıyla ölü deriyi atıp yumuşatıcı vaselin sürün.

[/fusion_text][/fullwidth]
Total
0
Shares
4 Yorum
  1. Merhabalar Ayşegül Hanım
    Umarım hala cevap alabilecek kadar şansım vardır:)
    Öncelikle yazılarınız için teşekkürler. Cildine kendine değer veren bayanlar görmek o kadar güzel ki. Bilinçlilik vücudumuzun en çok hak ettiği şey yıllarca yapay gıdalar tahrip etti şimdi de kozmetik ürünleri malesef.
    26 yaşındayım ve cilt tonum akla gelebilecek en açık beyaz olabilir. Bu hem güzel hem bakımı zor bir ton.
    Lise üniversite çağlarında üç kez aşırı kurutan sivilce ilaçlarıyla tedavi gördüm. Başta düzelen cildim bu aylarda kuruluktan kanamaya başladı. Üstüne dudak kenarlarım kırıştı. 3 litre su içip spor yaptığım halde bu yaşımda kuruluktan yaşlanmış oldum. Elbette sadece kuruluk diyemem yaşanmıslıklar da yogun etkili ama olan da oldu artık buradan sonra doğal içerikli ürünlerle yağlarla bakım yapıp bu süreci yavaşlatmaya çalışıyorm. Kitabınızı en kısa surede edinmeyi planlıyorum ama sizden de en azından günlük rutin için tavsiyeler alabilirsem çok mutlu olurum.
    Görüşmek dileğiyle…

    1. Fatma hanım Merhaba,
      Beyaz gtenliler zaten daha ince cilt yapısıyla hayata 1-0 yenik başlar. Buna bir de sivilce ilaçlarının kurutup soyan etkisini eklediğinizde :
      su/yağ dengesi bozulmuş, aşırı kurumaya meyilli, su tutma kapasitesi çok düşmüş, savunma mekanizması zayıflamış bir cilt oluşur.
      Kuruyan cilt zaten kırışır. Erken kırışıkların hatta 18-20 yaşındaki gençlerin bile ince kırışıklarının belirmesinin ilk sebebi kuruluktur.
      Sabunla cilt yıkanmamalı, içeriğinde kimyasallar olan jellerle deterjan tipi köpürtme yapılmamalı, mutlaka hyalüronik asit takviyesi ile su kapasitesi artırılmalı ve en önemlisi UV ışınlarından yaz ve kış korunmalılar.
      Bu rutinle 1-2 aya deri sağlıklı yapısını tekrar inşa eder ancak bakımı desteği kestiğinizde tekrar dış etkenlerden hırpalanarak kırışmaya ve kurumaya devam eder…
      Size tavsiyem
      1- lütfen jelle değil ya süt/tonik ikilisiyle yahut misel suyla cildi sabah akşam temizleyin.
      (Temizlenmemiş ciltte kremler %100 emilmez bu sebeple hep temizlikle bakıma başlanır)
      2- Nem kilitleyen bir serum kullanın
      3- Nemlendiricinizi sürün.
      4-Gündüzleri evden çıksanız da çıkmasanız da SPF içeren güneş koruyucuyu sürün. 3 saat sonra yineleyin.
      Web sitemde Hassas Ciltler Dikkat ve Hiyalüronik asit Cilt bakımının Jokeridir başlıklı yazıları okuyunuz.
      Sizin hyalüronik asit içeriği yüksek ürünlerle cildinizi daha sağlıklı hale getirmeniz mümkün.
      Bunun için çok pahalı seçimler yapmanız gerekmiyor.
      Cyrene markasının Glycolic Cleansing Micro Milk temizleme sütü size uygundur. 500ml miktarı ve fiyatı çok uygundur aylarca kullanırsınız.Bununla temizleyin.
      Ardından ” Cilt Aydınlatıcı Bakım %2AHA “yı bir pamuğa döküp yüzü silin.
      Sonra serumdan 4-5 damla tüm yüze ve göz altlarına sürün.
      Üzerine nemlendiricinizi => Gündüz: Youth Defense Moisturizer with spf30 Gündüz Kremi
      Gece: Absolute Overnight Age Resetting Night Cream

      Lütfen banyo çıkışlarında hemen serum ve nemlendiridi sürün.
      Kurumasına izin vermeyin.
      AHA’lı tonikle beraber kuru tabaka atılacak ve kremlerle alttan gelecek yeni cilt daha sağlıklı olacaktır.
      AHA’lı ürünler kullanırken her zaman güneş korumasıyla beraber kullanmak şarttır.Unutmayınız (Gündüz kreminizi zaten 30SPF seçtik bu sebeple)
      Sevgiler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

İlgili Yazılar
Afalina Bozkurtlar Buart