İnsanoğlunun “Yaşa” diyerek bırakıldığı bu yerküre, evvelden ne kadar yaşanılası idiyse, şimdi de bir o kadar sakınılası bir dünya oldu!
Aksini iddia eden varsa buyurun tartışalım. Önemli olan her şeyi önemsenmez yapan bir yaşantı tutturmuş gidiyoruz. Sonra da şikâyet ediyoruz; nerde o çiçekli hislerimiz, nerde o eski dostluklar, nerde merhamet duygumuz diye…
Medenileştikçe teknolojiye kurban verdiğimiz, bizi insan yapan hislerin yerini daimi bir para isteğine bırakmasının müsebbibi kim ki? Kalplerdeki temizliği kim lekeliyor yüzyıllardır sizce?
İnsanoğlunun bazıları, adına “Yeşil Barış” dedikleri bir yürekte toplandı, kendilerini nükleer santrallerin önünde zincire vuruyorlar.
Bazıları gözünün üstünde kaşın var diyerek savaşa girenlere protestolar düzenliyor.
Bazıları denizden plastik toplamak için gruplar kurdu. Kimileri kadın-erkek diye ikiye bölünen vicdanlara “eşitiz” diye bağırmak için kilometrelerce yol yürüyor.
Bazıları da yazılarıyla bir mum yakmak için yola çıkıp, kalplere unuttukları bir şeyleri hatırlatmak için bıkmadan usanmadan yazıyor.
‘Belki umuda karşı en ufak bir inancı kalmayan birinin elinde, kalbine güzeli işaret etmek için bir vesile olurum’ diye.
Arkadaşlığın gerçek değerini hatırlamamız için, ödülünü başarı ve zaferle taçlandıran azmin elinden bir şeyin kurtulmadığını görebilmek için, hiç bir şey için geç olmadığını anlamak için, mutluluk ve başarıya ulaşma konusunda gerekenleri yaparken hayatın zirvesine nasıl çıkabileceğimizi öğrenmek için, bayram günlerinin eski huzurunu, coşkusunu anımsamak için, istediklerimize ulaşmak için gereken asıl sırrın ne ve nerede olduğunu fark edebilmek için, hayata yeniden başlamak konusunda dermanı olmayanlara küçücük bir gülümseme ve umut verebilmek için onlarca başlıkta toplamış yazılarını birçok yazar.
Tüm çabası insan olduğumuzun tekrar bilincine varmamız için!
Dilerim okuduğunuz her kitapla size ulaşan yaşam sevincini alır, son sayfayı kapattığınızda başınızı göğe kaldırır, kocaman gülümser ve o gülümsemeyi hayatınızdaki en yakın kişiye bulaştırırsınız. Çünkü kitaplar bunun içindir. Bıraktığı tortu, sizi biraz daha kendiniz hakkında, istedikleriniz ve yaptıklarınız hakkında düşündürsün diye. Ayşenur Yazıcı