50 Yaş Ve Sonrasında Cildin Bakımı


Genetik mirasınız ne kadar dayanıklı olursa olsun 50’den sonra artık deride yaş alma, sarkma, kırışma, kuruma sorunları çok net gözlemlenmeye başlar. Yaşıtlarınızdan daha iyi durumda iseniz bunu inanın düzenli cit bakımı yapmış olmanıza borçlusunuz. Bir de yaşam şeklinize.
Yani beslenmeniz, spor yapmanız, vitamin mineral destekleriniz ve yaşadığınız coğrafyanın koşullarına. Elbette bu yaşa kadar geçirdiğiniz ameliyatlar ve şu anki sağlık sorunlarının da cilt üzerinde bozucu etkisini gözlemleriz. Tiroit, tip 2 diyabet gibi sorunlarınız varsa cilt daha hızlı yaşlanıyor. Kuruyor. Beslenemiyor.
40’Lı yaşlarda başlayan hormonal değişimle cilt incelmeye başlar. Kolajen kaybının 20’li yaşlardan itibaren her yıl %1 azaldığını düşünürseniz elliye gelindiğinde elastikiyeti sağlayan kolajen ve elastinin %30’u gitmiş demektir. Bu da neredeyse yarı yarıya gevşemiş cilt demektir. Zaten var olan kolajen üretiminin de kalitesi yaşla düştüğü için yaşlanma sanki birden hızlanmış gibi görünür…
Bu sebeple 50 ve üzeri yaşlar için ilk tavsiyem kozmetiklerden önce, bir endokrinologa görünmeniz, kan tahlil sonuçlarınıza göre doktorun verdiği gerekli destek hapları kullanarak, yine doktora danışarak sıvı veya toz veya hap şeklinde kolajen kullanmanızdır.
Tip 1 ve 3 kolajen cildinizi, tip 2 kolajen eklem kemik ve tendonları destekleyecektir. Melatonin, serotonin, çinko, D vitamini gibi eksikler ağız yoluyla tamamlandığında cildi içeriden desteklemeye başladınız demektir. Eksilen kolajeni de 3’er aylık kürlerle tamamladığınızda derinin görünümünün nasıl düzelmeye başladığını 6 ay sonra ciddi olarak gözlemlersiniz. Bunlar iç takviyeler idi…

Gelelim cilt bakımınıza
1- Temizleme Su tutma kapasitesi düşen cildinize kuruyan ve yağ/su dengesi bozulmuş cildinize sabun asla kullanmayın. (Sadece üzerinde pH5.5 yazan sabunlar olabilir) Temizlemede ya SLS içermeyen yumuşak jeller ya da misel su kullanın.
2- Krem altlarına mutlaka peptid, Q10, DMAE, retinol, C vitamini gibi yenilenmeye destek içerikleri olan ampuller veya serumlardan kullanın. Lekelenme sorununuz yüksek ise serumlarla çözüm aramak yerine bir dermatologda lazer ile sildirmeyi seçmenizi tavsiye ederim. Derin lekeleri 50’den sonra kozmetikle silmek çok ama çok zordur.
3- Nemlendiricinizi de aynı şekilde besleyici ve onarıcı gücü yüksek kremlerden seçin.
4- Güneş koruyucuyu sabahları yaz kış ihmal etmeyin. En büyük hırpalayıcı UV ışınlarıdır. Ve şu anki tek korunmamız güneş koruması içeren kremlerle oluyor. Belki ileride hap kullanarak UV den korunacağımız bir teknoloji geliştirilir.
Öneri isteyenlere :
Pepticollagen serum ve Kremi
Nuxe Nuxuriance Gold Serisi
Derma E Ultra Lift serum ve kremi
Shiseido Vital Perfection Serisi
Lancome Renergie Multi Lift Serisi
Bunlar cilt bakımınızın başlıklarıydı. Şimdi gelelim neden sadece krem ve serumla cildin yorgunluğunu gideremeyeceğimize ve ya evde “dermaroller” ya da dermatologda “medikal estetikte” bir yenilenme desteği gerektiğine.


Hücreler yaş aldıkça tembelleştiği için serum ve kremlerle ne kadar destek iletsek de kalkıp yeterli hızda çalışıp faydalanmıyorlar. Bu sebeple lazer, iğneleme yöntemleri, scarlet, altın iğne, HIFU, RF, termilift, endocare gibi yenilenmeyi dürten işlemlerle bu tembelleri kalkıp çalışmaya teşvik ediyoruz. Mesel ısı ve ışınlarla mikro dalgalarla kendini uyarılmış hisseden deri kalkıp iki üç misli hızlı çalışıyor. Çünkü kendini tehlikede sanıyor.
Bu sitede 2011’den itibaren yaptırdığım ameliyatsız gençleşme / medikal işlemleri paylaştığım sayfam var. Youtube sayfamda da son 3 yılda yaptırdıklarım.
HIFU videosu ameliyatsız yüz germe
TMC Kontrollü Bio Gençleşme videosu
Thulium Lazer ile gençleşme videosu
Evde dermaroller uygulaması videosu

Total
0
Shares
Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

İlgili Yazılar
Afalina Bozkurtlar Buart