Gırgır bir kitap. Erkek gözünden kadının ulu (!) oluşu anlatılıyor. Elbette çağımızın sosyalitesine uygun biçimde. İyi hoş da bunu diğer erkeklerin okuyup anlayıp, eşinin kıymetini anlayacağını hiç sanmıyorum. Paradigma değişmemiş durumda.
Sabiha Gökçen hava limanında, bayram sabahı Antalya uçağını beklerken gazete alırken gözüme çarptı. Alıverdim.
Brüksel Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’nden mezun bir yazarın böylesi eğlenceli bir kitap yazması, bana sanki edebiyatın boğucu tarafından biraz kaçmak için yazılmış gibi geldi. Neyse.
Kapağı ilgi çekici. Benim gibi havalimanında gazete bayinin önünden geçen herkes bir kere dönüp bakıyordu 🙂 Nasıl bakmasın Marilyn Monroe’nin meşhur kırmızı yatak örtüsü üzerindeki pozunun aynı!E, üzerinde seks meks de yazınca, hem de ‘kadın isterse’ ibaresiyle; insan ister istemez “hay Allah benim bilmediğim bir şeylerden bahsediyorlar” hissine kapılıyor.
Dizayn, kapak, isim hepsi algıda seçiciliğe oynamış! Pazarlama harikası bana göre.
Uçak Antalya’ya indiğinde yarısına gelmiştim.
Dönüşte de kitabı bitirdim.
İçerik ne derseniz : vallahi eğlenceli.
Aklında ne kaldı derseniz? : Sıtkı Uluç gibi adamlar da varmış…
İşe gidip gelirken, otobüste, metroda sıkılmadan okursunuz. Tek sevmediğim şey sayfaların ikiye bölünmüş ve okuma alışkanlığımızı travma eder şekilde basılmış olması. Yazarın 2016’da vefatını öğrendiğimde gerçekten çok üzülmüştüm. Ruhu şad olsun.
Ayşenur Yazıcı Ekim 2012
Seksofil – Sıtkı Uluç
