Organik kozmetik; Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı tarafından “yetkilendirilen” organik tarım kontrol ve sertifikasyon kuruluşları; organik (ekolojik, biyolojik) tarım ürünleri (bitkisel ve hayvansal ürünler, su ürünleri, tohum, gübre, fide, fidan ve tüm diğer girdiler, gıdalar, vitaminler ve diğer tüm katkı maddeleri ile ham maddesi tarım olan tüm sanayi ürünleri) üretecek, işleyecek, pazarlayacak, ithal veya ihraç edecek özel veya tüzel kişilerin faaliyette bulunabilmeleri için aşağıda verilen, Tarım Bakanlığı tarafından yetki almış kontrol ve sertifikasyon kuruluşlarından biriyle sözleşme yapmaları zorunludur. Gerekli olan sözleşme yapılmadan bu faaliyetlerde bulunulamaz!
Benim ürünüm organik diyen firmaların sertifikaları olup olmadığına bakınız. Çünkü organik bir içerikle başka kimyasallar karıştırılarak üretilen kozmetiğe bile “bizimki dopal” veya bizimki organik” diyen satıcılar var.
Kozmetik ürünlerde kullanılan organik, ekolojik sertifikalar hangileri?
Organik diye beni kandırırlar mı! Kime nasıl güveneceğim?
Şunu sakın unutmayın , bir ürüne organik sertifika vermeden önce firmaya “kırk dereden kırk kova su getirtilir!” Tabii burada uluslararası sertifikadan söz ediyorum. Bir kere, Avrupa Birliği standart ve kurallarına göre T.C. Tarım Bakanlığı’nın yetkilendirdiği (çoğu uluslararası yetkili) sertifika kuruluşları tarafından imalat ve şişelemeye kadar birçok aşama ayrı sertifikalandırılır. Müfettişlerce kontrolleri her aşamada yapılarak denetlenir.
Mesela;
- Tarla denetlenir, sertifikası vardır.
- Çiftçiler eğitilir, denetlenir sertifikası ayrıdır.
- Tohum denetlenir, GDO yoktur, sertifikalanır.
- Doğal gübre denetlenir. Bu da ayrı sertifika alır.
- Doğal böcek ilacı da denetlenir sertifikalanır.
- Yetişen ürün tarlada denetlenir sertifika verilir.
- Ürünü işleyen de denetlenir sertifikası olur.
- Ürünü paketleyip pazarlayanın denetlenerek sertifikalanması gerekir.
Şimdi anlatabildim mi size neden “doğal” yazan her şey, “organik” yazan her şey sağlıklı olmayabilir. Sertifika şarttır!
Organik ürünler pahalı evet! Çünkü zehir olmasın diye çok emek var. Yukarıda sayılan tüm denetim ve sertifika işlemleri için her üretim döneminde ayrı ayrı sertifika ücreti ödenir.
- Doğal tohum kullanıldığından “verim” düşük. GDO kullanılsa beş misli fazla hasat olur.
- Suni gübre kullanılmadığından verim düşük. Kimyasal konulsa tonlarca kâr edilir.
- Organik gübre ve ilaçlar kimyasallara oranla çok daha pahalıdır.
- Organik ilaçlar kimyasallar kadar etkili olmadığından fire verilir.
- Tarlaya traktör ve tarım aracıya girilmez. Dolayısıyla işçilik maliyeti yüksektir.
- Eğer öncesinde tarlada kimyasal gübre ve ilaç kullanılmışsa 5 yıla varan süreyle tarla bekletilir (Kim 5 yıl hiçbir şey satmadan oturmayı ister ki?).
- Organik ürün tüketimi düşük olduğundan, organik üretim yapan işletmeler küçüktür, birim maliyetler yüksektir.
Neden kozmetiklere sertifika verilir?
Siz hiç fark etmeseniz de çocuğunuz da eşiniz de siz de günde en az 6 kozmetik ürünü kullanırsınız (Diş macunu, parfüm, makyaj malzemesi, deodorant, sabun, saç bakım ürünü, tıraş köpükleri, nemlendiriciniz vb).
İçinde ne olduğunu bilmeniz gerekir. Dermatologlar, yıllar sonra ortaya çıkan birçok iç ve dış hastalığa bazı kozmetiklerin kullanımının sebep olabileceğini anlatıyorlar. Bu konuya netlik kazandırmak için uluslararası sertifikaları anlatmam gerek. Hangi sertifika neyi anlatır, ürünler nasıl bir denetimden geçer bilmelisiniz
EcoCert, BDIH, Eco Garantie, ICEA, USDA, BIO Cosmetique ve ÖKO TEST’i tek tek anlatacağım. Bu logoları gördüğünüz ambalajların içinde, size ekolojik veya organik olduğu denetlenmiş ürünler sunuluyordur.
Neden kozmetik üretimini mutlaka birilerinin denetlemesi gerekiyor?
Çünkü kozmetiklerde migren, astım ve çeşitli alerjileri tetikleyen birçok sentetik koku maddesi bulunuyor.
Klinik deneylerde dikkat dağılması, astım, depresyon, tahriş, alerjik döküntüler,üreme organları problemleri, hipertansiyon, kalp ritim bozuklukları gibi birçok yan etkiye de neden olabildikleri sonuçları ortaya çıkıyor.
Cilt, göğüs,rahim ve yumurtalık kanseri riski oluşturduğu da tespit edilmiş durumda.
Kremlere; küflenmeyi önleyici, nem sağlayıcı, koruyucu, oksitlenmeyi önleyici, koku veren, homojenleştiren, koyulaştırıcı özellikleri olan yaklaşık % 80’i sentetik bazlı madde katılır.
Günümüzde gerçek organik bitki ve hammadde karışımları sertifikasyon ve diğer denetimlerden geçerek onaylanıyor.
Yüzlerce sabun, şampuan ve cilt kreminin üzerindeki etiketlerde “doğal” ve “organik” yazısını görüyorsunuz. İçinde bitki olması o ürünü organik yapmaz! O bitkinin de zehirsiz üretilmesi gerekir, o bitkinin de başka sentetik malzemeyle karıştırılmaması gerekir. O zaman ürün “organik” tir.
Mesela bir vücut kremi organik nane, organik bal kullanılarak üretilmiş olabilir, ancak bu krem üretilirken “onaylanmış organik kimyasallar” listesinde yer almayan” sentetikler” katılarak imal edilmişse, ürün “organik” özelliğini kaybetmiş demektir!
Sentetik ürünler uzun vadede insan bedeninde sorun çıkarır mı?
Modern yaşarken, attığımız her adımda sentetik kimyasallarla karşı karşıya kalıyoruz. İnsan bedeni tabii ki yaşamını destekleyen kimyasallardan oluşuyor ancak bedenimize nüfuz edecek yanlış tipte zararlı kimyasallar ciddi hasarlar bırakabiliyor.
WWF (DünyaDoğal Hayatı Koruma Derneği) İngiltere Toksik Kimyasallar Kurumu’nun Müdürü Elizabeth Salter Green, bedenimizdeki hormon dengesini bozan ve doğal ortamda çok uzun süre bozulmadan kalan toksik kimyasalların sağlığımızı fena etkilediğini söylüyor.
Kimyasallar, sadece burnumuz ve akciğerlerimiz yoluyla değil, cildimiz ve ağız yoluyla tükettiğimiz koku katkılı besinlerle sindirim sistemimiz yoluyla da bedenimize nüfuz ediyor. Bu kimyasallardan bazıları, yapılan anne sütü, kan ve idrar analizlerinde ölçülebilir oranlarda bulundu.
Gerçekte birçok parfüm üreticisi firma ne yazık ki sentetik besin kokuları satışlarından kozmetik parfüm satışlarına oranla çok daha fazla gelir elde etmekte.
İsveç’te yapılan bir klinik araştırmada diş macunları, sabunlar, vücut ve vajinal şampuanlar, ev temizlik maddelerinde kullanılan triclosan’ın anne sütü örneklerinin %60’ında yüksek yoğunlukta bulunduğu belirlendi. 2003 yılında Avrupa Birliği 2 değişik Pthalate’ın kozmetik ve koku endüstrisinde kullanımını yasakladı. Ojelerde artık çoğu firma “fitalat içermez” diye ibare koyuyor!
Bu maddeler insan bedeninde östrojen hormonunu taklit eden bir yapı içine giriyor, dolayısıyla erkeklerde testis bozuklukları, bebeklerde doğum sakatlıkları ve bazı kanser çeşitlerinin tetiklenmesine neden oldukları düşünülüyor. Halen araştırma konusu. Bir Allah’ın kulu çıkıp da” kesin olarak” cümle kurmuyor!
Kesin olarak bu maddelerin lenf bezleri yoluyla kanseri tetiklediklerine dair “kesin” klinik bir sonuca da varılmadı.Yeni nesiller bunlarla büyüyor.
Ama dikkatli ülkelerin sağlık bakanlıkları her yıl benzer yapıdaki birçok sentetik maddelerin kozmetik üretiminde kullanılmasını yasaklayan listeleri güncelliyor. Mesela İngiliz Sağlık Bakanlığı Mart 2005 te yayımladığı bir yönetmelikle tehlikeli sentetik maddelerin kozmetik endüstrisinde eser miktarda dahi kullanılmasını kesin olarak yasakladı.
Australian Certified Organic (A.C.O.)
“Australian Certified Organic” Avustralya’nın en büyük organik ve biodinamik üretcilerinin garantisidir. Bitkisel, mineral veya yenilenebilir deniz kaynaklı içerikler kullanılır. Genetiği değiştirilmiş organizmalar, sert kimyasallar, petrol türevleri, paraben, sentetik katkılar ve sülfatlar içermez. ACO, ulusal ve uluslararası doğal üretim standartları pazarına uygun sertifika sağlar. Ülke genelinde, üretimini her hasatta denetlediği “organik tarım üreticileri” ile beraber çalışır. Organik ACO sertifikası Asya, Avrupa ve Amerika’da da kabul edilmiştir. Uluslararası organik sertifikalarla kriterleri Kore, Avrupa ve Tayvan (AQIS), Japonya (JAS), Amerika (USDA ve NOP), international (IFOAM), Canada (COR) ile denktir. Yani organik kriterleri federal düzenlemelerle doğrulanmıştır. Güvenli içerikle ve sağlığa zararlı kimyasal katkı maddeleri, pertol türevleri, sülfat ve parabenler kullanılmadan gıda ve kozmetik ürünlerinin tüketiciye hazırlanmasında denetleme işini yapar.
BDIH Kontrollü Doğal Kozmetik (logosu budur)
(Bundesverband Deutscher Industrie-und Handelsunternehmen für Arzneimittel, Reformwaren,Nahrungsergänzungsmittel und Körperpflegemittel e.V.)
Belirlediği ölçütlere uyulması dünya çapında çalışan Kontrol enstitüsü Ecocontrol tarafından gerçekleşiyor. Kriterlere uyan kozmetikler, damgasıyla belirleniyor. Bu tarafsız kurum, doğal ürünlerden ham madde ve üretimleri temel alınarak kontrollü doğal kozmetik’ olma ölçütünü belirledi.
- Ham madde bitkisel olmalı.
- Organik tarımdan gelmeli ve kontrol edilmiş olmalı.
- Organik toplamayla hasat edilmeli.
- Hayvanlar üzerinde test edilmemeli.
- Hayvansal hammadde kullanılmamalı.
Organik olmayan tuzların (magnesium sulfat) ve mineral ham maddelerin (natriumchlorid) kullanımı izne bağlandı. Sentetik boya, sentetik koku maddeleri, ethoxilise,silikon, parafin ve petrol türevleri “kullanılmaması gereken” maddeler olarak belirlendi.
Ürünlerin içinde mikrop ürememesi için, doğal koruma sistemleri dışında, doğala yakın maddeler olan benzoeasidi, tuzları ve ethylester, salicylasidi ve tuzları,sorbinsäure ve tuzları ve benzylalkol’e müsaade edildi. Bunlar kullanıldığında” dayanıklılığı şu madde ile artırılmıştır” diye ibare konulması kararlaştırıldı. Radyoterapi ile organik maddelerin tohumlaştırılması yasaklandı.
ECOCERT (logosu aşağıdaki şekildedir)
ECOCERT, uluslararası “Organik Sertifika” sağlayan en önemli organizasyon. Standart kuralları çok sıkı. Üretimin her aşaması denetlenir. Bitki yetiştirilirken, toplama yapılırken, temiz suyla sulanması, formülün oluşturulması, dolum aşaması, paketleme, ambara konulması denetlenir. ECOCERT sertifikası için, temiz firmalar talep kuyrukları oluşturur. Uzuuun bir prosedürden sonra verilen; etiketinden tüpüne kadar çevreye saygılı tutumu vardır, titiz bir bakış noktasındadır. Bağımsız bir kurumdur. 15 ülkede ofisi, 80 ülkede varlığı var.
ECOCERT, organik kozmetikler için standardını şöyle belirlemiş:
– En az % 95bitkisel ve doğal madde olmalı.
– “Negatif” listesine dâhil olmayan sentetik maddeler %5 ile sınırlı olmalı.
ECOCERT negatif listesi şunlardır:
- SLS, mineral yağ, silikon.
- PEG emülgatörler.
- Carbomerler.
- Parabenler.
- İzopropil miristat.
- Sentetik parfüm ve boyalar.
- Yağlı alkoller ve asitler.
- Propilen glikol.
ICEA Sertifikasının logosu aşağıdaki şekildedir:
Organik yönetmeliğinde negatif listesi şöyle belirlenmiştir:
Üretim sırasında böcek ilacı, hormon kullanılmaz
İşlenme sırasında ionize radyasyon kullanılmaz
GDO içermez
Formülün tamamı organik üretim sertifikalı hammaddelerle yapılır
Çevre dostu maddeler kullanılır atıklarıyla doğaya zarar vermez
Hayvanlar üzerinde test yapılmaz.
Ekolojik şişe ve ambalaj kullanır. Saf ve dermatolojik uyumlu içerikler kullanarak enn hassas ciltlerin bile rahatlıkla kullanabileceği ürünler üretir.
COSMEBIO (logosu aşağıdaki şekildedir)
Etiği olan kozmetik ürünlerin özelliklerini belirlemek için on kozmetik laboratuarının işbirliğiyle kurulmuş bağımsız bir kuruluştur. COSMEBIO’nun günümüzde 200’den fazla üyesi ve 4000’den fazla sertifikalı ürünü vardır. Çevre dostudur, organik ve doğal ürün arayan tüketiciye rehber bir kurum olmuştur. Çünkü sektörde organik tarımı, hammadde ve madde tedarikçilerini, özel üreticileri, kozmetik laboratuarlarını ve dağıtıcıları şeffaf bir çatıda toplamış bir kurumdur.
Cosmébio logosunun ardındaki teminat nedir?
Cosmebio,organik kozmetik ürünleri üretmek için kullanılan üretim prosedürlerinin “şeffaf olarak” açıklanmasını şart koşar. Organik ve Çevre Dostu logosu taşıyan ürünler, ağırlıklı olarak doğal maddeler veya “doğal kökenli” maddeler içermek ve sıkı kurallara uymak zorundadır.
En az %95 doğal madde, doğal kökenli madde ya da organik tarım kaynaklı (tüm vakalarda bu oran her zaman% 95 daha fazla) madde içermek zorundadır. PEG, GDO, silikon, parafin, parabenler veya fenoksietanol gibi, sentetik koruyucuların hepsi, sentetik kokuları, renklendiricileri, petrokimya türevlerini kara listeye almıştır, kullanılmaz. İyonize tedavilere karşıdır.
Doğaya saygılı ve ekosistemin dengesi açısından hayvanlar üzerinde test yapılmamasına karşıdır. Ambalaj ve dış ambalajları, biyolojik olarak parçalanabilen ya da geri dönüşümlüdür. Ürünün tüm aşama bilgileri ambalaj üzerinde yer almalıdır.
USDA Organic Sertifikası (logosu aşağıdaki şekildedir)
Amerika Birleşik Devletlerinde organik ürünlerin üretimi 2002 yılında yürürlüğe giren NOP (Ulusal Organik Program)’a göre belirlenir. ABD pazarında organik ürün satmak isteyen her üretici ya da işleyicinin USDA akreditasyonu olan bir sertifikasyon kuruluşu olan NOP’a göre sertifikalandırılır. Ayrıca organik içeriklerin tedarikçileri de NOP’a göre sertifika alırlar. Bu logoyu gördüğünüz ürünlerin minimum %95 oranda organik içeriği vardır ve bu kozmetikler hiç bir şekilde genetiği değiştirilmiş organizmalar içermez.
ECO GARANTİ (logosu aşağıdaki şekilde)
Çevreye saygı göstererek, dünyanın ekolojik dengesini bozmadan üretim gerçekleştiren firmaların kurallarını ve kalite normlarını belirleyen kozmetik ve temizlik maddelerini denetleyen bir kuruluştur. Sadece kurallarına uyan firmalar bu logoyu kullanabiliyor. Üreticileri de her zaman denetliyor.
Kriterleri:
İnsan, hayvan ve bitkiler arası dengeyi bozmadan, kaynakların sürekliliğini etkilemeden üretim yapılması. Sosyo ekonomik dinamikleri göz önüne alaraküreticiyi de tüketiciyi de destekleyen kanunların kollanması. Üretim metotlarının, içerikte kullanılan aktiflerin çevre bilimle ilgili ve insan hakları açısından istismar edilmemesinin gözetilmesi. Dürüst fiyatlandırma kullanılması. Dönüşümlü malzeme kullanımı sağlamak ve hayvanlar üzerinde test edilmemesi şartı.
ÖKO TESTSEHR GUT (logosu budur)
Almanya’nın en iyi test kuruluşudur. Bebek oyuncağından, halıya, biberona, kozmetiğe, kumaş ve duvar boyasından, elektroniğe, vitamin içeriğinden tahtanın kalitesine ve kimyalına kadar test edip sonuçlarını dürüstçe açıklayan bağımsız bir kurumdur.
Onay verdiği ve “iyi” dediği her marka “Öko Test” logosunu ambalajında taşır ve tüketiciye kandırılmadığını, dürüst firmadan ürün almış olduğunun belgesi gibidir.
Dev test laboratuarları, araştırma yerleri, atölyeleri ve yüzlerce bilim adamının çalıştığı kurum binasıyla prestiji bir logodur. Almanca “”sehr gut”” çok iyi anlamını taşır.
Dilerim Türkiye’de de böylesine sözüne güvenilir bir onay yeridir.
O.F.C Australia – Certified Organic
Cilt bakımında ve gıdada organik ürün isteyen tüketici beklentilerini karşılayan, organik standartları korumak ve geliştirmek için Avustralya’nın önde gelen organik sertifikasyon kuruluşlarından biri OFC’dir. Ürünlerini, organik tarımla elde eder, bitkinin organik yapısı bozulmadan ve kimyasal hiçbir katkı ilave edilmeden üretim ve takibini yapar, garanti ve onaylı belgeli bir kurumdur. Ürünlerde sentetik koku, sentetik mineraller, sentetik renklendirici, sülfatlar, parabenler ve kimyasal sert maddeler kullanılmadığı müfettişler tarafından tespit edilip onaylanır. Ürünlerdeki ham maddeler OGA ‘dan (Organik Yetiştiriciler Avustralya) her aşaması kontrol edilerek temin edilir, denetlenir. Ürünlere imalata başlanmadan eko-green sertifikasıyla ön onayı alınır.
Natrue sertifikası
Belçika merkezli bir sertifikasyon doğal kozmetik onay kuruluşu olup, 2023 itibariyle 280 firmanın 7000’e yakın ürününe verilmiş bir onay sertifikasıdır. İlk uluslararası geçerliliği olan sertifikadır.
Kriterleri : Sadece doğal, doğaldan türetilmiş ve doğala özdeş bileşenlere izin verilir. Hem bitmiş ürünler hem hammaddeler, tarlalar denetlenir Bilim Komitesi sürekli olarak standart aşamaları gözden geçirir gerektiğinde günceller. Başvuru sayfaları vardır. Buradan tüm sertifikalı firmalara ulaşılabilir.
Başvurular için fiyatlandırma şöyle: NATRUE mührünün kullanım ücreti: 2 yıl geçerli bir sertifika almak için sertifikalı ürün başına 220 Euro. 100’den fazla ürün sertifikalı ise 2 yıl geçerli sertifika almak için sertifikalı ürün başına ücret 170 Euro’dur.
Organik kozmetikler içerisinde en uygun fiyatlısı natrue’dur.
Yeni Zelanda’dan Brezilya’ya bir çok ülkede Nature sertifikalı kozmetik firmalarından ürünler. Şöyle:
Alverde Grüne Erde Logona The Humble CO. Dr.Hauschka Alterra Olive
Amala Weleda Vetia Floris Solling
AyşenurYazıcı