Evde Kozmetik Yapmak

Evde Kozmetik Yapmak
(Eylül 2015)

Anneannelerimiz salatalık kabuklarını yüzlerine tutturdular, balı badem yağıyla karıştırıp sürdüler, sütün kaymağını maske yaptılar … Tabii ki doğanın meyve ve sebzelere verdiği faydalı içeriklerin yüzeyde belli bir süre tutulmasıyla cilt yüzeysel olarak nemlenecek, daha yumuşayacak. Ancak bunların hepsi “geçici” bir süre içindir.

Geçici olması bir yana malzemenin yüzeye fazla asit gelen yahut fazla yağlı gelenleri gözeneklerin tıkanmasına veya derinin koruyucu tabakasının zayıflamasına sebep olabilir…

Evde hazırlanan kozmetiklere karşı değilim ama gerçekçi olmak gerekir: Evde yapılan her türlü taze maskenin kozmetik etkisi 2-3 saatle sınırlıdır. Kullanmayın demiyorum. Ama büyük umutlar bağlamamalı… Evde yapılanların “etkisi” ve “içerik yoğunluğu” kozmetik sanayinin senelerce uğraşıp formüllendirdiği kozmetikler gibi olmaz.

Mesela: Elmada C -E vitaminleri ve  flavonoidler var. Kılcal damarlara, ve yenilenme eksikliği olan ciltlere yatıştırıcı ve antioksidan etkisi olur. Tamam. Diyelim elmayı cildinize sürdünüz. Taze bir elma yaklaşık 200 mg polifenol içerir. Cilt bunun yaklaşık %90’ını ememez.

Damar sağlığı üzerinde Fransa’da yapılan bir çalışmada 12 Hafta boyunca günde 600 mg’lık polifenol içeren elma özlü kapsülleri tüketen kişilerin damar içi kan akışkanlığı düzenleniyor ve yağ oranı düşüyor.  Kıssadan hisse: Elmayı sürmeyin, günde 3 tane elma yiyin.

Elmayı “yemek yerine” maske yapmak için rendelerseniz; içeriğindeki etken maddelerin sadece %3’e yakınını cilt yararına taşıyabilirsiniz. Yani rendelenmiş elmadan maske yapmak verimli bir iş değil. Bunun yerine 5 kg elmadan elde edilmiş faydalı özleri konsantre olarak içeren maskeden kullanmak çok daha akıllıca olacaktır…

Birçok bitki, meyve ve sebzenin faydalı içeriklerini, cildin sorununa göre konsantre olarak içeriğe koyan, aynı zamanda “zararlı olabilecek taraflarını” da içerikten ayıklayan kozmetik sanayi sizin için kurulmuştur. Sadece soruna gereken özel içerikleri tüpe koymakla kalmaz, ek içeriklerle zenginleştirir ve derinin uzun süre etkilerinden faydalanabilmesi için formülü oluşturur. Hem de ürünün en kalitelisini toplayarak işleme alır. Evde zamanı ve umutlarınızı harcamamanız için…

Kaynakça: Recherche et rédaction: PasseportSanté.net

Esansiyel yağlar için geçerli değil elbette bu anlattıklarım! Çünkü bitkinin özünün tamamı yağa çıkartılıyor. Ama yine de esansiyel yağların kullanımı konusunda da çok dikkatli olmak gerekiyor. Çünkü bitkilerin de kimyası var ve alerji geliştirebilirsiniz.
Önemli not: Gelelim evde yüzüne sirke, limon suyu, aspirin, süt kaymağı sürerek krem gibi fayda sağladığını yahut sivilceler karşı bir şeyler yaptığını sanan hanımlara. Yüzünüzün pH’ı hafif asidik 5.5 civarıdır. Sirke veya limon suyu sürerek bunu yaklaşık pH 2 civarında güçlü asidik yapıya kavuşturursunuz (!) Bu asidik/bazik dengeyi bozduğunuzda cildin savunma sistemi, yenilenme hızı da bozulur. UV ışınlarına karşı direnci kalmaz.  Yani iyilik yaptığınızı sanırken kırışıkların ve sarkmanın hızlanmasını enflamasyonu hazırlarsınız. Evde krem filan hazırlamayın.Güvendiğiniz bir firmadan satın alın. Sizin için laboratuvarda ömrünü çalışarak geçiren insanlar var…

Evde Esansiyel Yağ Nasıl Yapılır?
(Aralık 2014)

Aktarlar da şişeler içinde satılan yağların ne kadar “saf” olduğunu biliyorsanız sorun yok. Ama güvenemiyorsanız evde kendiniz özelliklerini bildiğiniz bitkilerin yağlarını çıkarabilirsiniz. Evde üreteceğiniz yağı, “özütleme” metoduyla elde edeceğinizden kuvvetli bir içerikte olmayacak, taşıyıcı yağla beraber şişeleyeceğinizden saf olarak kullanabileceksiniz.Esansiyel yağ çıkartmak için üç metod var: ekstraksion, distilasyon, ekspression.

Bitkinin yapısına en uygun metodu kullanmak gerekir. Damıtma metodu en meşakkatli olanıdır, özel ekipman gerektirdiğinden zaten evde uygulamaya müsait değil. Geçiyoruz.

Size en uygunu, çözücü bir maddeyle özütleme/sıkma (ekstaksiyon) metodu. Evde bunu gerçekleştirebilirsiniz. Ekstraksiyon yöntemiyle özütleyebileceğiniz yapıdaki bitkilerden cilt sorununa uygun içerikte olanı seçmelisiniz.

Ben yabani limon da denilen “lime“ ile bir kilodan yaklaşık bir çay kaşığı yağ elde ettim. Koyu renkli bir şişede 100 ml badem yağı ile seyrelttim.

Topukların ve ayak tabanının yumuşatılması için geceleri sürüp, pamuklu çorap giyerek uygulayacağım.

Huiles&Baumes firmasının bitmiş olan yüz temizleme yağının yıkanıp kurulanmış, alkolle çalkalanmış pompalı şişesine doldurdum.

İyileştirici gücü deriye taşımak

  • Esansiyel yağlar aslında “yağ” değildir. Yağ asitleri içermez. Ama çok konsantre bitki esasları içerirler.
  • Yoğun konsantre bitki yağları her bitkide vardır ama bazı bitkilerde özellikle “fazlasıyla” mevcuttur.
  • Kişisel bakımınız için yüzünüzde ve vücudunuzda, mantarı önlemek, virüs enfeksiyonlarına karşı korumak, diri, sağlıklı cilt yüzeyi oluşturmak ve dezenfekte etmek için kullanabilirsiniz.
  • Bitkilerdeki esansiyel yağların özünde potansiyel olarak, antiviral, antifungal ve antibakteriel, antistres özellikler vardır.
  • Gerçek esansiyel yağlar çıkarıldığı bitkinin taşıdığı iyileştirici etkileri içinde saklar.

Hangi bitki neye iyi gelir

Aktardaki esansiyel yağların sahte olmadığından emin olun. Piyasada bazı taşıyıcı yağlara bitkinin kokusu “yapay olarak” (taklit edilerek) karıştırılır ve bu tip üretimlerin iyileştirici hiçbir etkisi yoktur. Gerçek esansiyel yağınızı kendiniz üretmek isterseniz önce bitkinizi/çiçeğinizi seçmeniz gerek. Veya organik sertifikalı bir markanın hazır esansiyel yağlarını tercih edin, güvenin. Ekstrasyon metodu için önce bitkinizi/çiçeğinizi seçin ve unutmayınız ki bir çorba kaşığı esansiyel yağ için kilolarca bitki gerekir.

Tazenane: Başağrısı, stress, canlandırıcı.

Lavanta: Sakinleştirici, antibakteriyel, ilk yardım çantasında bulunması gerekli bir yağ.

Limon: Canlandırıcı, yağ düzenleyici, ödem dağıtıcı.

Biberiye: Akneliyağlıciltler, saç dökülmesi, kepek. (Hamileler ve epilepsi hastaları için sakıncalıdır.)

Papatya: Migren, adet sancısı, yatıştırıcı. (Distilasyonla elde edilmesi daha uygundur.)

Ihlamur çiçeği: Yatıştırıcı, sakinleştirici ve yumuşatıcı.

Çayağacı: Bakteri, mantar, sivilce, uçuk, yara ve enfeksiyonlara karşı.

Gül: Uykusuzluk, sinirlilik, menopoz, zihin bulanıklığı, afrodizyak.

Not: Buharla damıtılarak elde edilen gül yağına “RoseOtto”, çözücü bir madde kullanılarak elde edilen gül yağına “RoseAbsolute” denilir. Kozmetiklerde bu adlara rastlarsınız

Malzeme ve yapılışı

Seçtiğiniz çiçek yaprakları,  %50 derece 1 litre alkol,  kapaklı litrelik cam kavanoz,  koyu renk 250 cc alan bir kapaklı şişe,  ince süzgeç,  bir derin cam kase,  gazlı bez veya tülbent.

  • Bitkiyi/çiçek yapraklarını kavanoza doldurun.
  • Üzerine alkolü dökün. 5 dakika iyice çalkalayın. Kavanozu oda sıcaklığında, mutfağın ışık görmeyen bir dolabına koyun.
  • Her gün 3 kez kavanozu çalkalayın. Bitkilerin rengi bir hafta içinde solmaya başlayacaktır.
  •      10 gün sonra kavanozun içeriğini süzgeçten geçirin.
  • Bitkileri atın. Alkolü tekrar kavanoza koyup karanlık dolapta 2 gün daha bekletin. Bu süre içinde alkolden esansiyel yağın ayrıştığını göreceksiniz.
  • Kavanozu buzluğa koyun. Dondurun. Alkol donmayacak ama bitki özleri ve esansiyel yağlar kaymak gibi üstte katılaşacaktır.
  • 4-5 saat sonra buzluktan kavanozu çıkartacaksınız ve yağlar çözülmeden -hızlı hareketlerle- çalışmanız gerekeceğinden, önceden içine tülbent serilmiş derin cam kasenizi, kaşığınızı, koyu renkli minik şişenizi hazır edin.
  • Üzerine tülbent serilmiş cam kaseye -boz dolabından çıkarır çıkarmaz- kavanozun üzerinde kaymak gibi oluşan yağ tabakasını dökün.
  • Alkolü daha sonra yine bu iş için kullanabilirsiniz, saklayın. Tülbentteki donmuş esansiyel yağları koyu renkli şişeye (ister bir pipet yardımıyla, ister kaşıkla) doldurun.
  • Çok az hasat elde ettiğiniz için hayal kırıklığı yaşamayın. Özü budur. Taşıyıcı yağla seyrelterek, temizlenmiş bölgeye 2-3 damla uygulayabilirsiniz.

Esansiyel yağı hazırlıyorsanız dikkat!

Esansiyel yağlar, yüksek konsantrasyonda sıvılardır. Dikkatli kullanılmadığında zararlı olabilirler. Alerji yapabilirler. Saf esansiyel yağ aldığınızda %2 oranında seyrelterek kullanmalısınız. Bu da, 30 ml’lik bir bitkisel yağa (taşıyıcı yağ) 12 damla esansiyel yağ damlatılarak elde edilir.

Taşıyıcı yağ nedir?

Bademyağı, ceviz yağı, buğday tohumu yağı, kayısı çekirdeği yağı, fıstık yağı, soya yağı, avokado yağı, zeytinyağı, susamyağı, kenevir yağı, Hindistan cevizi yağı, ay çiçek yağı birer taşıyıcı yağdır. Yağda çözülen vitamin ve mineraller içerirler. Katı yağlar bu işlemde kullanılamaz (sheabutter, kakao yağı vs).

Taşıyıcı yağ, bitkilerin, tohum, tahıl veya çekirdeklerin yağlı kısımlarından çıkarılan yağlardır. Esansiyel yağın, oksidasyona uğramadan tüm iyileştirici özelliklerini koruması için bu yağların içinde bulunmaları gerekir. Sakın vazelin, mineral yağ gibi gözenekleri tıkayan petrol türevleri olan yağları bu işlemde kullanmayın. Cildin toksin atmasını engeller. Esansiyel yağın emilmesini engeller.

Uyarı!

Tıbbi tedavi görenlerin, kanser hastası, epilepsi hastası, karaciğer de sorunları olanların, çocuklara kullanmak isteyenlerin ve hamilelerin esansiyel yağlarla ilgili bir işleme başlamadan, aroma terapi uzmanına ve doktoruna danışmaları gerekir.

El losyonu nasıl yapılır videomu youtube kanalımdan izlemek için tıklayınız.

Total
0
Shares
Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

İlgili Yazılar
Afalina Bozkurtlar Buart